Türk Toplumunda İyi Ve Kötü Kolesterol Durumu

Herkes HDL (iyi huylu kolesterol) ve LDL (kötü huylu kolesterol) nedir bugün artık biliyor. Bizim toplumumuzda yani türk insanının genetiğinde HDL ve LDL ne tür kalıtsal etkilere sahip, ne tür özelliklere sahip bunları anlatıp neler yapmamız gerektiğinden bahsedeceğim ve daha sonra konuyu koruyucu hekimliğe getirip yazıyı bitireceğim.

Genetiğimiz ve alışkanlıklarımız bizi her geçen gün ölüme daha çok yaklaştırıyor aslında. Bakın bu çok değerli bir bilgidir ki bizim ülkemizde her yıl 400 bin insan ölüyor ve bunun 200 bin kadarı dolaşım yolları hastalıklarından kaynaklı ölümler.

Dolaşım yolları nedir? Kalp ve damarlardır. Kanınız, kalbinizden ve damarlarınızdan geçerek bütün vücuda oksijen taşır, ve oksijenden yoksun kalmış kan tekrar kalbe döner, akciğerlerimizde tekrar oksijen ile buluşup bu oksijeni tekrar vücudumuza taşır. Kalp bu kanı pompalar.

Düşünsenize dur durak bilmeden çalışan bir organ. Bir saniye bile dinlenmesi mümkün değil ve yaşamınız boyunca atmaya devam ediyor.


Kan sadece oksijen taşımıyor elbette. Sindirdiğiniz besinler de bağırsaktan emilip kana karışır ve bütün vücuda dağıtılır. Buna Yüksek yoğunluklu lipoprotein ve düşük yoğunluklu lipoprotein de dahildir. Yani iyi ve kötü kolesterol olarak adlandırdığımız şeyler.

Ne yazık ki kötü kolesterolün bizim canımızı sıkacak bazı kötü alışkanlıkları vardır. Vücudunuzu bir kalorifer sistemi gibi düşünün. Kombi var, petekler var ve bu peteklere sıcak suyu dağıtan kalorifer boruları var.

Kombi kalbimiz, petekler organlarımız ve borularda damarlarımız olsun. Kombiye kireçli su verirseniz eğer borularınız tıkanır. LDL yani kötü kolesterolun yaptığı şey budur aslında. Zaman içerisinde damarlarınızın bir köşesinde birikmeye başlarlar ve büyük gün gelip çattığında biriktiği yeri tıkar.

Türk toplumunun baş belası ise genetik olarak LDL oranının yüksek olmasıdır. Yani annelerimizden babalarımızdan bize kalıtsal olarak geçen bir lanet olarak toplumumuzun LDL oranı yüksektir. Bu kadarla da kalmıyor aslında bu bela.

Türk Toplumunda İyi Ve Kötü Kolesterol Durumu
Peki HDL ne yapar? Basitçe HDL kireç sökücü görevi görür. Yukarıdaki görselde bu çok sade bir şekilde anlatılıyor. LDL sürekli olarak damarlarımızda yolu tıkar ve HDL damar yolunu açmaya çalışır.

Toplumumuzun ikinci genetik faciası ise burada karşımıza çıkıyor. Bizim genetiğimizde HDL yani iyi kolesterol damar yolu açmak konusunda çok etkin bir rol oynayamıyor. Zaten bu Türkiye ölüm istatistiklerinde de karşımıza çıkıyor ki ülkemiz nüfusunun yarıya yakını bu sebepten hayata veda ediyor. Bu demek değil ki iyi kolesterol bizde tamamen işlevsiz. Hayır bu tamamen bizim alışkanlıklarımız ve bu konuda ne kadar bilinçli olduğumuz ile alakalı bir durum. İyi kolesterolü yükseltmek buna bir çözüm olacaktır elbette.

Türkiye Dünya'da en çok ilaç tüketen ülkelerden biri. Yani en çok ilaca parayı veren ülkeyiz. Bunun en büyük sebebi bizim ülkemizde koruyucu hekimliğin "0" olması.

Koruyucu hekimlik hastalıklar ortaya çıkmadan önce alınacak önlemleri konu alan hekimlik dalıdır. Koruyucu hekimliği bu ülkede yaygınlaştırmak için bugün 1 harcasak yarın ilaçlara ödediğimiz paradan 5 tasarruf ederiz. Bunu söylerken çok ütopik bir şey söylediğimin farkındayım (önümüzdeki yüzyıla umarım).

Üzgünüm ama tek başınızasınız. Bunları öğrenmek, bilmek de sizin göreviniz, sağlığınız için bugün bir şeyler yapmak da sizin göreviniz. Temel olarak sağlık ile alakalı olarak spor yapmak yapabileceğiniz en önemli aktivite. Beden eğitimi öğretmenlerinin topu havaya dikip, ne yaparsanız yapın ben odamdayım deyip, çay-sigara çektikleri bir ülkede sporun temelden gelişmemesi, insanlara bunları öğretememek, gerekli alışkanlıkları kazandıramamak da ne yazık ki toplumuzun genetik olarak tembel oluşunun bir laneti.

HDL nasıl yükselir? spor ile yükselir. Ne yediğimizi bilmek ile yükselir. O kadar kolay ki artık hepimizin elinde akıllı telefonlar, son hızda internet ile birlikte hazır bekliyor. Türkçe makaleler araştırmak bir yana hiç ingilizce bilmeden bile "HDL food" yazsanız görsellere bakarak bile yüksek HDL içeren besinlere ulaşabilirsiniz. Bence bu da bir alışkanlık olmalı artık.

Spor yapmak sadece kas şişirmek ya da zayıflamak amaçlı yapılan bir aktivite değildir. Öncelikle sporun doğasında eğlence sonrasında ise sağlık vardır. Çok basit bir şekilde bahsetmek gerekirse insanın metabolizması her sene öylesine yavaşlar ki her yıl aynı günde aynı şeyleri yeseniz bile 1 senenin ardında yaklaşık 2 kilo alırsınız çünkü metabolizma hızımız yavaşlamaktadır. Metabolizmayı hızlandırmak, sağlıklı kalmak için yaşınız ne olursa olsun spor yapmanız gerekmektedir.

Unutmayın her yaş için bir spor aktivitesi mutlaka vardır ve sağlığınız için bugün bir şeyler yapmak sizin elinizdedir, çünkü açıkçası sizden başka kimse bunu umursamamaktadır. Sağlıklı Günler!

1 yorum:

  1. O kadar doğru tespitler ki katılmamak elde değil. Spora asılmamız lazım.

    YanıtlaSil

Blogger tarafından desteklenmektedir.